Gaziantep’te 1950’de yapımına başlanan 5 senelik inşaat süreci sonunda 1955 yılında hizmete giren Hükümet Konağı, kullanıldığı dönem içerisinde Gaziantep Adliyesine de ev sahipliği yapmış, bulunduğu konum itibari ve mimarisi ile kent belleğinin önemli bir simgesi olarak zihinlerde yer edinmiş bir yapıdır. Cumhuriyet dönemi mimarisini en iyi biçimde yansıtan yapı son yıllarda Hükümet Konağının ve Adliyenin taşınması ile birlikte işlevini kaybetmiş ve atıl bir vaziyette eskimeye bırakılmıştır.

Ancak Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanlığının girişimleri sonucunda 2014 yılında Kültür ve Sanat Merkezi yapılması amacı ile Maliye Bakanlığından Büyükşehir Belediyesine tahsis edilmiştir. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin’in gösterdiği hassasiyet ve çabalar sonucu yapıya tekrar hayat verilmesi amacı ile 2015’te başlanan restorasyon çalışmalarının projelendirmeleri tamamlanıp inşa süreci başladı. Süreç içerisinde, toplam 10.000 m² inşa alanına yayılan yapının daha önceki fonksiyonlarının bellek izleri olarak muhafaza edilmesine ve aynı zamanda yeni kazanacağı fonksiyonlara en iyi biçimde hizmet edebilmesine yönelik tasarım kararlarını titizlikle verip, uygulaması sırasında başında bulunan Proje Mimarı Erden Güven, mimari elemanların tamamına yakınını bu merkez için bizzat kendisi tasarlayıp, uygulamaya geçirtmiştir. Mimari konsept olarak yenileme çalışmalarında, Dülük Antik kentinden günümüze Gaziantep kentinin üzerine oturduğu çok katmanlı ve binlerce yıla yayılan kültürel mirasına göndermelerde bulunulmuştur. Bu çok sesli göndermeleri tek bir dilde birleştirmeyi kendisine misyon edinen proje mimarı bu konuda konsept dilini oluştururken Zeugma Antik Kentinin kendine has mozaik dilinden esinlenmiş, amorf parçaların bir arada ortak bir dille anlatım yakalayarak oluşturduğu mozaik kültürünün genel temasını çağımıza uygun biçimde geri dönüşümü mümkün olmayan temperli cam malzemelerle ve metal profillerle tekrar ele almıştır. Yer döşemelerinde dökme mozaik tekniği ile taş yerine yaklaşık 100 ton temperli cam kırığı kullanılmıştır. Aynı zamanda tavan, döşeme ve duvarda bulunan uygulamalarda kullanılan, insan sağlığına zararlı olmayan kimyasal tekniklerle paslandırılan metal profiller yapının geçmişini ve genel olarak kent belleğinde yer edinen ‘yaşanmışlık’ olgusunu vurgulamaktadır. Bunun yanı sıra, yine aynı atık cam malzemelerden yapılmış olan döşeme bordürleri, Gaziantep kentinde bulunan ‘Oya Bahadır Yüksel Madde Bağımlısı Sokak Çocukları Rehabilitasyon Merkezinde’ bulunan bağımlı çocuklara ve ‘Kadın Sığınma Evi’ndeki kadın misafirlere sosyal hayatla barıştırma ve meslek edindirme amaçlı yapılan çalışmalarla birlikte ele alınmış ve orada tedavi gören gençler tarafından elle yapım tekniği uygulanarak yapılmıştır. Kadın misafirlerimize ve geleceği emanet edeceğimiz gençlere sanat öğretmenin yanı sıra meslek sahibi yapması da, özellikle kadın istihdamına yönelik sorunlara direkt olarak dokunarak ülkemizin kanayan yarasına merhem olmasının yanı sıra bölgemizde öncülük yapması ve proje çıktısı olarak, 12 kadın ile 16 gencin eğitilmesi ve sigortalı olarak bu projede iş bulması gösterilebilir. Öte yandan iç mekan duvarlarında kullanılan rölyefler, konusunda uzman heykeltıraşlar ve proje mimarının ortak çalışmaları sonucu hayat bulmuştur.

Gaziantep’te yaşayan veya kente ziyarette bulunan herkesin bu merkezi ziyaret etmesi ve kendisinden bir parça bulması ümidi ile hizmete açılan ve ‘Gaziantep Kültür ve Sanat Merkezi’ adını alan yapı içeriğinde; Kent Arşivi ve Araştırma Komisyonu, Kent Kütüphanesi, Sanat Galerileri ve Sergi Salonları, Kafe ve Restoran, Çocuk Sanat Merkezi, Çocuk Tiyatro Atölyeleri, Çocuk Kütüphanesi, Yetenek Geliştirme Merkezleri (Müzik, Resim, Seramik, Ebru Sanatı, Tasarım Atölyesi), Turizm Enformasyon Merkezi, Halk Günleri Merkezi, Gaziantep Endüstriyel Tasarım Atölyesi, Çok Amaçlı Salonlar bulunmaktadır.